Köpeklerde Aşı Takvimi

Karma Aşılar

Karma aşılar DHPPI, DHPPI+L, DP, CPV/CV gibi değişik formlarda ve içeriklerde hazırlanmış olup, bugün ülkemizde veteriner hekimler tarafından kullanılmaktadır. Bu harfler, aşının köpeğinizi bağışık kıldığı hastalıkların baş harflerini göstermektedir. Bu hastalıklar özellikle küçük yaştaki yavrular için riskli olan hastalıklardır. Yavrunuzun sağlık durumuna göre bu aşılardan en uygun olanı veteriner hekiminiz tarafından uygulanacaktır.

Bir hayvanın bir defada birkaç hastalığa karşı bağışık kılınması, genellikle uygulanan elverişli bir yöntemdir. İçinde birkaç hastalığa karşı bağışıklık oluşturacak maddeleri içeren aşılar bir tek doz halinde verildiklerinde, hepsine karşı arzulanan direnci oluşturacak bir tepki meydana getirirler. Karma aşılar, köpeğinizi Gençlik hastalığı (Distemper), Hepatit, Parainfluenza, Adenovirus tip 1 ve tip 2, Parvovirus, Coronavirus gibi viral ve Leptospırosis gibi bakteriyel hastalıklara karşı koruyacaktır. Bu hastalıklar yavru için ölümcül olabilir, fakat uygun bir aşı programı ile kolaylıkla engellenebilirler.

Adından da anlaşılabileceği gibi karma aşı, aşağıda saydığımız hastalıklara karşı bağışıklık oluşturan maddeleri içermektedir. Hastalıklara karşı verilen bağışıklık sürelerinin yavrunun anneden aldığı maternal antikor seviyesine bağlı olarak değişiklikler gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle karma aşı uygulamasına yavru 6-7 haftalık olduğunda başlanmalı, aşı 3-4 haftalık aralıklarla yavru 15-20 haftalık yaşa ulaşıncaya kadar tekrarlanmalıdır. Bu programla yavruların yaklaşık %95'inde güvenli bir bağışıklık oluşturulabilmektedir. Karma aşı yıllık olarak tekrar edilir.

Köpek Gençlik Hastalığı (Distemper)

Köpekler başta olmak üzere çoğu etçilleri etkileyen, hızlı bir gelişim devresi ve seyir seyreden, solunum sisteminde, sindirim sisteminde ve sinir sisteminde bozukluklar oluşturan çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Köpek viral hastalıkları arasında en yüksek ölüm oranına (kuduz hariç) sahip olanıdır. Hastalık genellikle 3-12 aylık köpeklerde görülür ve yüksek ateşle seyreder. Ancak 3-6 aylık genç hayvanlarda görülme olasılığı daha fazladır. Çok düşük bir olasılık da olsa 1 yaşın üzerindeki köpeklerde de görülebilir.

Köpeklerde Tuvalet Eğitimi

Öncelikle evde kullanılan çamaşır suyu ve amonyaklı tem malzemelerinin idrar kokusunu çağrıştırdığını düşünerek bir süre bu malzemelerin kullanımına ara vermek gerekebilir.idrar yolu kaslarının tam olarak çalışması ortalama 6 ayı bulur.yani sık olmasa bile bu periyotta arada bir tuvaletini kaçırabilir.

2 klasik yöntemden birini pozisyonunuza göre tercih ediniz

1.Yöntem:120*120 lik bir kutu hazırlatın. Kutunun içini kalın gazetelerle kaplayın.kutunun bir köşesine yemek kabını,bir köşesine su kabını, diğer köşesine ise köpeğinizin yatağını koyunuz. Kalan son köşe tuvalet içindir.unutmayın ki köpekler yemek yediği ve uyudukları yerde tuvaletlerini yapmazlar.Tuvalet köşesi dışındaki köşelerdeki gazeteleri yavaş yavaşuzaklaştırırsanız belirli bir zaman dilimi sonunda sadece tuvalet köşesinde gazete kalır.Yani köpeğiniz tuvalet yapılması gereken yerin gazeteden ibaret olduğunu düşünür.

2.yöntem:bulunduğu odanın her köşesini gazete ile kaplayın.Belirli bir zaman dilimi sonunda,köpeğiniz sabit köşelerdeki gazeteye tuvaletini yapmaya başlar.Pislenmeyen gazeteleri tek tek toplayın taki sabit bir gazete kalana kadar

En önemli noktalardan biriside tuvalet disiplini sırasında köpeğinizin çok fazla üstüne gitmeyin.Baskı altında ki köpeklerin temel özelliği tuvalet yapmanın yanlış olduğu düşüncesi ile dışkı yeme problemleridir.

2. karma sonrası köpeğinizin tuvalet ihtiyacını gidermek adına yemekten yarım saat kadar sonra küçük yürüyüşlere çıkarabilirsiniz.Diğer köpeklerin gezdiği yerlerde gezmek ve koklanan yabancı bir köpeğin dışkısı dışarıda tuvalet yapma ihtiyacını doğuracaktır. Daha sonrada uygun şekilde ödüllendirmek uygundur.

Yavru Köpeğin Eve İlk Gelişi

İlk 48 saat çok önemlidir ve bu süreçte koyduğunuz kurallar süreklilik arz edecektir. Bunu düşünerek hareket köpeğinizin bakım kolaylığını sağlar.Öncelikle köpeğinizi kavrarken iki elinizi kullanıp kollarının arkasından bedeni sararak tutmanız gerektiğini unutmayın.Evinize ilk gelen köpeğiniz annesinin ve kardeşlerinin yokluğundan dolayı ilk 48 saatte çok fazla ağlayabilir.Her ağladığında onun yanına gitmeniz ilerleyen zamanda ağlamayı koz olarak kullanmasını sağlar.Bu yüzden ilk 48 saatte ağladığı zaman zarfında köpeğinizden uzak durmanız sessiz sakin olduğu zaman zarfında yanına gitmeniz ileriki dönemler için önemlidir.Evinize yeni gelen köpeğinizin yanına geceyi rahat geçirmesi için,kendi ten kokunuzun olduğu bir atlet, tik tak eden bir çalar saat kış periyotları içinse bir termofor sizin ve petinizin geceyi daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır.

Eve geldiği ilk gün senden asla uzaklaşmak istemeyecektir eğer yatağına gelmek isterse bilki ,ömrünün geri kalanında da bunu isteyecektir. Hazırlıklı ol.

KÖPEK BAKIMI

Her canlı varlık gibi köpekler de, yaşamlarını sağlıklı sürdürebilmek için, belirli ortam ve koşullara gereksinme duyar. Barındıkları yerin sağlıklı yaşamalarına elverişli olup olmadığından tutun, gereksindikleri besin türü ve oranının karşılanıp karşılanmaması, temizlik ve bakımlarının yapılıp yapılmaması, hareket etme ve dolaşma olanağı bulup bulmamalarına değin pek çok etken, sağlıkları üzerinde etkiler yaratır. Her ne kadar dış koşullardan etkilenmeyen kişiler için “it gibidir, ona bir şey olmaz!” derlerse de, köpekler, özenli bakım isteyen nazik varlıklardır. Barındırılmaları, beslenmeleri, bakım ve temizlikleriyle diğer gereksinimlerinin karşılanmasında titiz davranılmalıdır. Küçük ihmaller, önemsiz gibi görünen savsaklamalar, bilgisizlikten doğan yanlış uygulamalar, köpek sahibinin büyük çaba ve emekle bile gideremeyeceği sakıncaların kaynağı olabilir. Bu nedenle, köpek bakımında ve onların sağlıkla yaşamalarında büyük önem taşıyan temel konulardan “barınma ve beslenme” üzerinde ayrıntılarıyla durmaya çalıştık. Şimdi de, büyük önem taşıyan diğer bir konuya, köpeğin bakımına değineceğiz. Köpeğin bakımı:

a) Köpek barınağının bakım ve temizliği

b) Köpeğin vücut bakımı, temizliği ve egzersizleri olmak üzere iki ana bölümde ele alınabilir.

KÖPEK BARINAĞININ BAKIM VE TEMİZLİĞİ

Köpek barınağının yalnızca sağlık koşullarına uygun oluşu yeterli değildir. Kullanılan her konut gibi köpek kulübesi de zaman içinde kirlenir, aşınır. Bakım ve temizlik gerektirir. Daha önce de değindik, kullanma ve bakım açısından köpek kulübelerinin yeri büyük önem taşır. Kulübe, köpeğin döküntü ve artıklarının ev halkını, eve gidip geleni rahatsız etmeyeceği kadar eve uzak, bakımının kolaylıkla yapılabileceği kadar yakın olmalıdır.

• Köpeğin kulübesi her gün temizlenmelidir.

• Köpeğin minderi her gün dışarı alınmalı, silkelenmeli ve havalandırmalıdır.

• Kulübenin içi, tüy artıklarından, döküntülerden süpürülerek temizlenmeli, parazit bulunup bulunmadığı denetlenmelidir.

• On-on beş günde bir parazitlere karşı ilaçlama yapmak yerinde bir önlemdir.

• Kirlenen, ıslanan minderlerin temizliğine, kuru ve rutubetsiz olmasına özen gösterilmelidir. Minderler gerektikçe değiştirilmelidir.

• Kulübe çevresinin temizliğine en az barınağın temizliği kadar özen gösterilmeli, yiyecek, döküntü, tüy gibi artıklar özenle toplanılarak bahçenin uzak bir köşesinde açılan çukura gömülmelidir. Böylece, insan sağlığına da zarar verebilecek olan parazitlerin neden olabileceği tehlikelerden korununmuş olur.

• Kulübede zamanla oluşabilecek çürüme, kırılma, çatlama, boyaların dökülmesi gibi arızalar savsaklanmadan giderilmelidir. Akan bir dam, rutubet, su geçiren bir taban, yağmurların süzüldüğü, asalakların barındığı çatlak duvarlar büyük sorunlara yol açar.

KÖPEĞİN VÜCUT BAKIMI, TEMİZLİĞİ VE EGZERSİZLERİ

Bakım, köpeğin sağlığını ve iş verimini olduğu kadar, görünümünü ve güzelliğini de etkiler. Bakımı gereğince yapılan köpek, kendini daha ilk bakışta belli eder. Tüylerinin parlaklığı ve düzeninden, hareketlerinin canlılığına, bakışlarındaki dikkat ve zekadan, davranışlarındaki güven ve uyuma değin her şey bunu yansıtır. Hepsinden önemlisi, bakılan köpek sevilen köpek demektir, değer verilen köpek demektir. Bu ise, bir köpeğin yetiştirilmesinde besin kadar önemli bir öğedir. Köpek bakımı belirli başlıklar altında toplanabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Doğru Köpek Seçimi

İnsanlar genellikle beklentilerine ve yaşam tarzlarına uygun olmayan köpekleri aldıkları yetmiyormuş gibi birde aldıkları canlının gerek fizyolojisi gerek psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmadan filmlerde, dizilerde, reklamlarda vs. gördükleri köpekleri komik, şirin, eğlenceli vs. görsel duygularla ne ırkı ne karakteri ne uygun yaşam biçimi ne de beklentileri konusunda fikir sahibi dahi olmadan sıkılınca ve sıkışınca bir köşeye hatta sokağa atabilecekleri bir oyuncak olarak almaktadırlar.

Köpekler ırk meziyetlerine göre tercih edilerek bu şekilde eğitimi ve yetiştirilmesi gerekliliği düşünülerek alınmalıdırlar.

Bu bölüm sizin ve almak istediğiniz Pet'in maksimum uyum içinde yaşayabilmesi için hazırlanmıştır ve sadece tavsiye niteliği taşımaktadır. Unutmayınki yapılacak yanlış bir Pet seçimi her iki taraf içinde zor ve sıkıntılı günlere yol açabilir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar fazla soruyu yanıtlamanız daha dogru bir seçim yapmanızı sağlayacaktır.

Köpek Irk Seçimi

Kendiniz ve Aileniz İçin Doğru Köpek Seçimini Nasıl Yapacaksınız?

Pet shop dükkanının önünden geçerken minik gözlerini size dikmiş ve “beni eve götür” dercesine bakan bir yavru köpek, diğer bir deyişle tapılası bir tüy yumağı gördünüz. Ya da yolunuz bir barınağın önünden geçiyor ve barınağın bahçesinde, üzgün gözlerle size bakan, şirin bir köpek yavrusu gözünüze ilişti.

Böylesine önemli bir kararı vermeden önce, ileride olabilecekleri hiç düşündünüz mü?

Hiç düşünmeksizin bir çocuğu evlat edinebilir misiniz? Büyük olasılıkla eve gidip, bu önemli kararı ailenizin diğer üyeleriyle de konuşursunuz. Yaşam stilinizi, mali durumunuzu ve diğer ayrıntıları gözden geçirirsiniz.

Köpek alırken de aynı konuları etraflıca düşünmek, son derece önemlidir; ancak konu pet shop dükkanının vitrinindeki tapılası tüy yumağı ya da barınaktaki üzgün suratlı köpek yavrusu olunca, çoğu insan ne ev eğitimini, ne banyo ve temizliğini, ne veteriner kontrollerini, ne de her gün vermeleri gereken yiyecek ve suyunu düşünür. Barınakların istenmeyen köpeklerle dolu olmasının nedenlerinden biri de budur.

Yavru Köpek Seçimi Nasıl Yapılmalıdır?

Yavru bir köpek alacaksanız, şu noktalara dikkat etmeniz hem sizin hemde minik dostunuzun,daha az üzülmesine ve sizinle uzun yıllar, sağlıklı yaşamasına yardımcı olacaktır.

-Alacağınız yavruyu anne altından(üretim çiftlikleri,tanıdıklarınızdan)yada hayvan barınaklarından almaya çalışın.Anne ve babasının sağlıklı ve yavrulara geçecek genetik hastalıklardan uzak olduğundan emin olunmalıdır.

-Eğer alacağınız yavru yeni doğmuş ise en az 45 gün süt emmesi için annesinin yanında kalmalıdır.

-Köpek seçimine gitmeden önce istediğiniz ve yaşam tarzınıza, koşullarınıza uygun olan ırkları belirlemeniz gerekmektedir

-Eğer birkaç tane yavru varsa özellikle sizinle iletişimi en iyi olanı tercih etmeniz önerilir. Sizin de hepsinin arasından farklı gördüğünüz, farklı hissettiğiniz ve size olan yakınlığı da farklı olan bir yavru köpek mutlaka olacaktır.

-Öncelik her zaman köpeğin sizi seçmesindedir. Dolayısıyla size en yakın gelene, size en çok ilgi gösterene öncelik tanımalısınız. Bunu seçtikten sonra köpeğin görüntüsünden sağlığıyla ilgili ipuçlarını algılamak gerekir. Bununla birlikte mutlaka bir veteriner hekime de danışılmalıdır.

-Özellikle dikkat etmeniz gereken noktaların başında gözlerindeki parlaklık geliyor. Köpeğin gözleri parlak olmalı ,göz akıntısı veya çapak olmamalı.Gözlerini kontrol etmek için bir parmağınızı yavrunun göz hizasında hareketli olarak sağa sola çevirin ve gözün takibini inceleyin.

-Köpek seçiminde ikinci nokta üst solunum yollarıyla ilgilidir.Burunda herhangi bir akıntı olup olmaması da önemlidir. Sağlıklı bir köpekte burun ne çok kuru ne de çok ıslak olur. Nemli bir burun sağlık belirtisidir.Eğer burunda nemlilik dışında bir akıntı, ıslaklık veya fazla ıslaklık varsa buna da dikkat etmek gerekir.

-Tüy yapısı köpek seçiminde çok önemlidir. Tüyler mat olmamalı, parlak olmalı. Köpeğin tüylerinde özellikle kepeklenme , yaralar, belirgin dökülmüş tüyler olmamalı ,derisi üzerinde şişlik veya bir ur olmamalı.

-Tüyleri yada derisi üzerinde kene,pire gibi dış parazitler olmamalı.

-Yavrularda özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, bağırsak enfeksiyonları, parazite bağlı enfeksiyonlar çok görülür. Bu sorunların işaretlerinden biri dışkıdır. Köpek eğer ishalse bu hem köpek hem de bizim için ciddi bir problemdir. Çünkü hem viral hem parazite bağlı hastalıklarda gördüğümüz bir semptomdur. Köpeğin kuyruğunu kaldırdığınız zaman, eğer anüs bölgesinde bir ıslaklık, yumuşak bir dışkı ve bulaşmışlık görürseniz bu zaten ishal olduğu anlamına gelir. Böyle yavruları tercih etmemeniz gerekir.

-Dışkısında parazit olamalı.

-Köpek seçerken yavrunun çevreye olan tepkisi de ölçülmeli. Eğer bir kenarda yatıyor, yanına gelenler olduğu halde kafasını bile kaldırmıyorsa, bir tepki vermiyorsa, bu zaten yavru köpeğin genel durumunun iyi olmadığını gösterir.

-Dokunulmasına izin vermeli aşırı ürkeklik veya saldırganlık gözlemlenmemelidir.

-Kulaklarda akıntı ve koku olmamalı.Bu kontrolü ya da diğer kontrolleri yaptıktan sonra yavruyu yere bırakın ve sağ ve sol kulakları hizasında ellerinizi çırpın yavrunun davranışını gözlemleyin.Sesi duyuyormu?

-Dişler beyaz sağlıklı görülmeli diş kayıpları olmamalıdır. Damak solgun değil pembe renkli olmalıdır.

-Nefes alışını dinleyin.Ciğerlerden veya burundan hışırtılı sesler gelmemelidir.

-Nefesini koklayın.Ağır bir koku gelmemelidir.Eğer var ise muhtemelen parazit kontrolüne gerek var.

-Genital organlarını kontrol edin.Akıntı olmamalı ve ağır kokmamalıdır.

-Karın alt bölümünü eliniz ile kontrol edin.Bir şişlik farkederseniz muhtemelen fıtık olacaktır.

-Özellikle yavrular arasında seçim yaparken, en dikkatlisi ve en hareketlisini, çevreye karşı en çok tepki verenini seçmekte fayda var. Ona baktıktan sonra da biraz önce bahsettiğimiz küçük detaylara bakarak, daha sonra da mutlaka veteriner hekime götürerek doğru hayvan seçmiş olursunuz.

İzlediğim Filmler - Intouchables (Can Dostum)

Can Dostum (Fransızca özgün adıyla Intouchables), yönetmenliğini Olivier Nakache ve Éric Toledano'nun üstlendiği, komedi-drama türündeki 2011 yapımı Fransız filmi. Başrollerini François Cluzet ve Omar Sy paylaşmaktadır. Yamaç paraşütü kazası sonrası boynundan aşağısı felç olan bir adam ile kendisine yardımcı olması adına işe aldığı yardımcısının hikâyesini konu almaktadır.

Fransa'da vizyona girdiği 2 Kasım 2011 tarihinden dokuz hafta sonra, 2008 filmi Bienvenue chez les Ch'tis'in ardından ülke tarihinde en çok seyirci sayısına ulaşan film oldu. Film sekiz kategoride César Ödülü'ne aday gösterilirken, filmdeki performansıyla Omar Sy En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nün sahibi oldu.

Filmi izlemek için